Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Fransız Büyükelçiliği’ne asılan Rus bayrağı Paris yönetimini kızdırdı

Yayınlanma

Nijer’in başkenti Niamey’de dün binlerce kişinin Fransız Büyükelçiliğinin önünde gösteri düzenlemesi üzerine Fransa, ülkesinin çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya derhal ve sert şekilde karşılık vereceğini açıkladı.

Paris yönetimi, bin 500 askerinin bulunduğu Nijer’de 26 Temmuz’da yaşanan askeri darbe sonrası, bu ülkeye yönelik tüm mali yardımlar ile bütçe desteğini askıya aldığını açıkladı. Açıklamanın ardından Fransa Büyükelçiliği önünde toplanan binlerce kişi büyükelçilik binasına girmeye çalıştı. ‘Yaşasın Rusya’ ve ‘Kahrolsun Fransa’ sloganları arasında, ‘Fransa’nın Nijer Büyükelçiliği’ yazılı tabelayı söktü ve yerine Rusya ve Nijer bayrakları astı.

Fransa Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Nijer’de ülkesinin çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya derhal ve sert şekilde karşılık vereceğini açıkladı.

Öte yandan Nijer’de cunta, Dışişleri Bakanı’nı Fransa ile iş birliği yapmakla suçladı.

Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) sözcüsü Amadou Abdramane tarafından devlet televizyonundan okunan bildiride, kendini “geçici hükümet başkanı” ilan eden Dışişleri Bakanı Hassoumi Massaoudou’nun, Fransa’ya, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı “bombalama” yetkisi verdiği öne sürüldü. Bildiride, “Fransa, (Muhammed) Bazum’u kurtarmak için bazı Nijerli yetkililerle görüştü. Geçici Hükümet Başkanı Massaoudou, Fransa’nın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na hava saldırısı düzenlemesine olanak veren bir belgeye imza attı” ifadesi kullanıldı.

Cunta tarafından okunan başka bir bildiride de bazı Batılı ülkelerin büyükelçiliklerinin, dün gösteri yapan darbe destekçilerinin üzerine biber gazı sıktığı iddiasında bulunuldu. Bildiride, ülke ismi belirtilmezken, olay sonucu 6 kişinin yaralandığı savunuldu.

Komşularından Nijer’e bir hafta süre

Öte yandan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’u serbest bırakması ve Bazum’un görevine tekrar başlaması için 1 hafta süre verdi.

Nijerya’nın başkenti Abuja’da Nijer gündemiyle yapılan olağanüstü ECOWAS Zirvesi sonrası basına açıklama yapan ECOWAS Komisyonu Başkanı Omar Touray, ECOWAS ülkelerinin, Nijer’e tüm hava ve kara sınırlarını kapattığını ve Nijer’in Batı Afrika Devletleri Merkez Bankasındaki (BCEAO) varlıklarının dondurulduğunu duyurdu. Touray, Nijer’de meşru muhatabın Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum olarak belirlendiğini ve cuntanın hiçbir şekilde tanınmayacağını belirtti. Cuntaya Cumhurbaşkanı Bazum’un serbest bırakılması ve görevine dönmesi için 1 hafta süre verildiğini vurgulayan Touray, “Bu süre zarfında ECOWAS’ın talepleri yerine getirilmezse askeri müdahale de dahil her türlü seçeneği değerlendireceğiz” dedi.

ECOWAS’ın talebiyle Nijer’de arabuluculuk faaliyetlerine başlayan Çad Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Muhammed İdris Debi İtno (solda), Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum (sağda) ile bir araya geldi.

Bazum konutunda hapis

Nijer’deki cuntayla arabuluculuk faaliyetleri yürütmesi için Çad Cumhurbaşkanı Mahamat İdris Deby​​​​​​​ görevlendirildi.

Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Omar Tchiani, 28 Temmuz’da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlendiğini ve geçiş hükümetinin başına geçtiğini açıklamıştı.

Bir önceki Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou’nun “sırdaşı” olarak bilinen ve Abdourahmane ismiyle de anılan Tchiani, yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı olarak görev yapıyordu.

Bazum, 26 Temmuz’dan bu yana şahsi konutunda tutuluyor.

DİPLOMASİ

Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujnıy: Üçüncü Dünya Savaşı bu yıl başladı

Yayınlanma

Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujnıy, 2024’ün Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı olduğunu savundu. Kuzey Kore, İran ve Çin’in Ukrayna’ya yönelik saldırılardaki rolünü vurgulayan Zalujnıy, uluslararası toplumu bu duruma karşı hazırlıklı olmaya çağırdı.

Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı ve Ukrayna’nın Birleşik Krallık Büyükelçisi Valeriy Zalujnıy, Rusya’nın müttefiklerinin Ukrayna’ya karşı savaşa doğrudan dahil olmasının Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcına işaret ettiğini söyledi.

Ukrayinska Pravda gazetesi tarafından her yıl düzenlenen UP 100 Ödül Töreninde yaptığı açıklamada Zalujnıy, “2024 yılında Üçüncü Dünya Savaşı’nın başladığını kesinlikle söyleyebiliriz. Zira bugün Ukrayna’nın karşısında sadece Rusya değil, Kuzey Kore’den gelen askerler var,” dedi.

Zalujnıy, Ukrayna’daki sivillerin her gün İran yapımı Şahid insansız hava araçları, Kuzey Kore füzeleri ve Çin mühimmatlarıyla öldürüldüğünü vurguladı. Ayrıca, Rus füzelerinin Çin’de üretilen parçalar içerdiğine dikkat çekti.

Yetkili, “Pek çok askeri uzman, tüm bunların bir dünya savaşının işaretleri olduğunda hemfikir. Ve dünya buna hazırlıklı olmalı,” diye ekledi.

Zalujnıy, Ukrayna’daki çatışmayı durdurmanın henüz mümkün olduğunu ifade etti, ancak Kiev’in ortaklarının bu durumun farkında olmadığını söyledi: “Uzun zamandır beklenen bir şey çoktan başladı. Ancak şunu belirtmek istiyorum: Tanrı sadece Ukrayna’ya değil, tüm dünyaya bir şans veriyor. Doğru sonuçlar çıkarmak için hâlâ zamanımız var.”

Yetkiliye göre Ukrayna şu anda çok sayıda düşmanla karşı karşıya, ancak modern teknolojinin ülkenin direncine yardımcı olabileceğine inanıyor. Zalujnıy, Kiev’in uluslararası toplumun yardımı olmadan bu savaşı kazanmasının belirsiz olduğunu da vurguladı: “Bu nedenle dünya savaşının başladığını kabul ediyorum.”

Polonya Genelkurmay Başkanı Wieslaw Kukula da kasım ayında yaptığı bir açıklamada, Polonya’nın ordusunu ve toplumunu “gerçek bir tehdit” olarak gördüğü Rusya ile muhtemel bir savaşa hazırlaması gerektiğini söylemişti. NATO Korgenerali Alexander Sollfrank ise eylül ayında, ittifakın Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vermesi durumunda bir eylem planı geliştirdiğini duyurmuştu.

Ukrayna ve HIMARS sistemleri: ABD ve NATO’nun gizli rolü

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna’nın 155 milyar dolarlık borcu: Kim, ne kadar alacaklı?

Yayınlanma

Ukrayna’nın toplam borcu 155,69 milyar dolara ulaşırken, Biden yönetiminin 4,65 milyar dolarlık borcu silme planı tartışmalara yol açtı. Kiev’in AB, IMF ve özel sektöre olan borç yükü artmaya devam ediyor.

ABD’nin Ukrayna’ya verdiği mali ve askeri destek hız kesmeden devam ediyor.

Başkan Joe Biden yönetimi, Ukrayna’nın 4,65 milyar dolarlık borcunu silmeyi planlayarak bu desteği bir üst seviyeye taşıyacak. Bu durum, Washington’un Kiev’e yönelik cömertliğini yeniden gündeme getiriyor.

Biden, Trump gelmeden önce Ukrayna’nın 4,6 milyar dolarlık borcunu silmeyi planlıyor

Ukrayna Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, 30 Eylül itibarıyla ülkenin devlet ve devlet garantili toplam borcu 155,69 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu rakamın 112,06 milyar dolarlık kısmı dış borçlardan oluşuyor.

Aynı zamanda Ukrayna hükümeti, 2023’ün başlarında bir yasa çıkararak dış borç ödemelerini askıya alma hakkını elde etti. Bu karar, ülkenin mali durumunu daha da karmaşık hale getirdi.

Kiev’in kimlere borcu var?

Ukrayna’nın ABD’den aldığı kredilerle ilgili ilginç bir durum dikkat çekiyor:

Resmi verilere göre, ABD’ye doğrudan bir borcu bulunmuyor. Ancak Nisan ayında ABD Kongresi, Biden’ın şimdi yarısını silmeyi hedeflediği 9 milyar dolarlık krediyi içeren 60 milyar dolarlık bir yardım paketini onayladı.

Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne (AB) olan borcu 44,17 milyar dolar, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası’na (IBRD) 14,65 milyar dolar, Uluslararası Para Fonu’na (IMF) ise 12,08 milyar dolar olarak açıklandı.

Diğer yandan ülkenin Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Polonya ve İngiltere gibi ülkelerden aldığı krediler toplamda 7,74 milyar dolara ulaşıyor. En büyük alacaklı ise 5,11 milyar dolarla Kanada.

Ukrayna Merkez Bankası (NBU) raporlarına göre, ülkenin özel sektöre olan yükümlülükleri şöyle sıralanıyor: Güney Kıbrıs, toplam yükümlülüklerin yüzde 48,4’üne sahip ve İngiltere (yüzde 10,5), Hollanda (yüzde 7,9) ve Almanya (yüzde 3) diğer büyük alacaklılar arasında.

Ukrayna’nın ticari banka ve kuruluşlardan aldığı krediler toplamda 1,61 milyar doları buluyor. Bu borçların en büyük kısmı Cargill’e (730 milyon dolar) ve Deutsche Bank’a (490 milyon dolar) ait.

2024 yılı itibarıyla Ukrayna’nın Eurobond borcu 15,22 milyar dolara ulaşmış durumda.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Gazprombank’a yaptırım kararı

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanlığı, Rusya’ya yönelik yaptırımlarını genişleterek Gazprombank’ı listeye ekledi ve 50’den fazla Rus bankası ile çok sayıda Rus yetkiliye yeni yaptırımlar uyguladı.

ABD Hazine Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Rusya’ya yönelik yeni yaptırım kararlarını duyurarak Gazprombank’ı listeye dahil ettiğini bildirdi.

Rus doğalgaz ve petrol ihracatının ana bankacılık kanalı olan Gazprombank, daha önce muhabir bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra borç ve hisse senedi işlemlerini kısıtlayan ABD yaptırımlarına tabi tutulmuştu.

Listeye eklenmesiyle birlikte Gazprombank’ın ABD bankacılık sisteminden fiilen çıkarılması, Amerikan vatandaşlarıyla ticari ilişkilerinin yasaklanması ve ABD’deki varlıklarının dondurulması öngörülüyor.

Gazprombank, yaptırım kararının ardından yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Gerek ruble gerekse döviz bazlı para çekme ve yatırma işlemleri, şubelerimizde, ATM’lerimizde, Gazprombank mobil uygulamasında ve diğer hizmet kanallarımızda mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştirilebilmektedir. Yabancı ödeme sistemleri dahil olmak üzere bankamızın tüm kartları, Rusya genelindeki perakende ve hizmet noktalarında ve ATM’lerde kullanılmaya devam edecektir.”

Washington yönetimi ayrıca, Gazprombank’ın altı yurt dışı iştirakini de yaptırım kapsamına aldı: Lüksemburg merkezli GPB International SA, Hong Kong’dan GPB Financial Services Hong Kong Limited, Kıbrıs’ta kayıtlı GPB Financial Services Limited ve GPB-DI Holdings Limited, İsviçre merkezli Gazprombank (Switzerland) Ltd ve Güney Afrika’dan GPB Africa and Middle East Pty Ltd.

ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), ABD vatandaşlarının Gazprombank ile ilgili işlemlerini 20 Aralık’a kadar sonlandırmasına olanak tanıyan iki genel lisans yayımladı.

Ayrıca, yurt dışındaki Rus diplomatik temsilciliklerinin banka ile işlem yapabilmesine izin veren düzenlemeyi de duyurdu.

Rusya’nın son kalesi: Gazprombank’ın ABD finans sistemiyle bağlantısı kesilecek

Bunlara ek olarak, uluslararası bağlantıları bulunan 50’den fazla Rus bankası, 40’ı aşkın Rus menkul kıymetler kayıt kuruluşu ve 15 Rus yetkili de ABD yaptırımları kapsamına alındı.

Yeni yaptırımlardan etkilenen bankalar arasında BKS Bank, Dom.RF, Sinara, Centrokredit, Bratsk Halk Bankası, Energotransbank, Iturup ve diğer kuruluşlar yer alıyor.

Yaptırım uygulanan yetkililer arasında Rusya Merkez Bankası Birinci Başkan Yardımcıları Dmitriy Tulin ve Vladimir Çistyuhin, Başkan Yardımcısı Olga Polyakova’nın yanı sıra kurumun daire başkanları Alla Bakina, Yelizaveta Danilova, Yekaterina Lozgaçeva ve Kiril Pronin bulunuyor.

OFAC ayrıca, Rusya’nın Finansal Haberleşme Sistemi’ne (SPFS- Rusya’nın SWIFT muadili sistemi) bağlanan yabancı finans kuruluşlarını yaptırım riskine karşı uyaran bir bildiri yayımladı:

“SPFS, Rusya’nın finansal sistemindeki kurumlar arasındaki iletişimdeki rolü nedeniyle, Rusya Federasyonu ekonomisinin finansal hizmetler sektörünün önemli bir parçasıdır. Bu durum, SPFS’ye katılan ya da halihazırda üye olan herhangi bir yabancı finans kuruluşunun, Rus ekonomisinin finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren ya da göstermiş olan bir kuruluş olarak değerlendirilebileceği anlamına gelmektedir. OFAC, bu uyarının ardından SPFS’ye katılımı risk göstergesi olarak değerlendirmekte ve bu yönde adım atan yabancı finans kuruluşlarına karşı daha sıkı tedbirler almaya hazır bulunmaktadır.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English