Bizi Takip Edin

AMERİKA

Palantir CEO’su İsrail karşıtı protestoculara ‘pagan’ dedi ve ‘Kuzey Kore’ye gönderilmelerini’ savundu

Yayınlanma

Teknoloji sektörünü ABD Kongresi ile buluşturmayı amaçlayan özel bir Capitol Hill forumu çarşamba günü çok sayıda teknoloji devinin yöneticisini bir araya getirdi.

Gündemde ise, Washington’un savunma ve sınır güvenliği teknolojisi planlarının giderek daha fazla merkezinde yer alan Peter Thiel bağlantılı Palantir Technologies’in CEO’su Alex Karp vardı.

CEO, “pagan” İsrail karşıtı protestoları kınadı, protestocuların ‘Kuzey Kore’ye gönderilmesini’ önerdi ve ticari düşmanlarına insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlemeyi düşündüğünü söyledi.

POLITICO’ya göre Karp, Capitol Hill’de düzenlenen ve sadece davetlilerin katıldığı etkinlikte öne çıkan konuşmacılardan biriydi. Etkinlikte, çoğu ulusal güvenlik, yapay zeka ve diğer gelişmekte olan teknolojiler hakkında çok daha sert açıklamalar yapan bir dizi Kongre üyesi ve teknoloji yöneticisi de yer aldı.

ABD’de ‘göçmen dostları’ ile ‘göçmen düşmanları’nın ortak sektörü: Özel göçmen hapishaneleri

TikTok yasağının mimarının düzenlediği etkinlikte konuştu

Etkinlik, Karp’ın üst düzey danışmanlarından ve geçen hafta ABD’de TikTok’un yasaklanmasına yol açabilecek bir yasa tasarısının kabul edilmesinde kilit rol oynayan Jacob Helberg tarafından organize edildi.

Konuşmada, İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonuna verdiği tepkiyi protesto eden bazı öğrencilerin KoreDemokratik Halk Cumhuriyeti’ni de övdüklerini ve belki de ‘yeniden eğitim için oraya gönderilmeleri gerektiğini’ söyledi.

CEO, “Karp’ın sponsorluğunda bir değişim programı yapacağız. Kuzey Kore’de birkaç ay, tadı güzel aromalı ağaç kabuğu. Bakalım bu konuda ne hissedeceksiniz,” dedi.

POLTICO’nun aktardığına Palantir CEO’su, Silikon Vadisi’nin şahinleri arasında yer alıyor ve çoğu zaman Washington’daki normal tartışmalardan bile çok farklı, serbest bir retorikle konuşuyor.

Karp’ın açıklamalarını sadece birkaç dakika sonra eski Başkan Donald Trump’ın forumda sürpriz bir şekilde kaydedilmiş video görüntüsü izledi.

Silikon Vadisi şirketlerinden Pentagon’a çağrı: Askeri tedarik yöntemini değiştirin

Risk sermayedarlarını ‘dronlarla vurmayı’ hayal etmiş

Palantir, savunma sektörü için veri analitiği konusunda uzman ve yapay zeka ve diğer araçların kullanımı konusunda İsrail ordusu ile ortaklıkları var.

Karp, İsrail’in geçen yılki 7 Ekim operasyonuna verdiği tepkinin destekçisi ve çarşamba günkü 30 dakikalık konuşmasının çoğunu Columbia Üniversitesi ve diğer kampüsleri sarsan İsrail karşıtı protestolara karşı çıkarak geçirdi.

Karp, “Columbia’ya bakın. Seçkin okullarımıza yapılan yatırımı açıklamanın hiçbir yolu yok ve sonuçta ortaya bir pagan dini çıkıyor: vasatlık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve şiddetin pagan dini,” ifadelerini kullandı.

Palantir CEO’su protestoları “affedilemez” ve “anlaşılmaz” olarak nitelendirdi ve öğrencilerin “maskeler takarak ve son 3.000 yıldır en çok ayrımcılığa uğrayan nüfusu dışlayarak ayrımcılık karşıtı bir mimariyi” benimsediklerini iddia etti.

Daha önceki bir konuşmasında Karp, bazı risk sermayedarlarına karşı geleneksel düşmanlığından da söz etmişti. Capitol Hill’deki konuşmasında CEO, “Geçmişte Silikon Vadisi girişimcilerine karşı öfke duyan biriydim ve tüm normları ihlal ederek intikam almak için, özellikle de hedef alarak, drone destekli teknolojiyi kullanmanın her türlü fantezisini kurdum,” dedi.

Pentagon yapay zekaya yatırım yapıyor

Karanlıktaki şirket: Palantir

Eski PayPal CEO’su Thiel’in Palantir’i, ilk başkanlık döneminde Trump’a verdiği destekle de biliniyordu.

Thiel’in kurduğu gizemli veri madenciliği şirketi Palantir, Göçmenlik ve Gümrük Muhafazanın (ICE) ‘pis işlerini’ yaptığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.

2020 yılında, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu (WEF) esnasında CNBC’ye bir mülakat veren Palantir CEO’su Alex Karp, şirketinin ABD’deki ‘belgesiz insanları bulduğunu’ söylemişti.

Palantir, yıllar boyunca, ICE’nin göçmenleri sınır dışı etme operasyonlardaki rolünü inkar etmişti. Şirket, ICE’nin yanı sıra Pentagon, Adalet Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı ile de çalışıyor ve yüklü sözleşmeler elde ediyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English