Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya’da kripto paraların suçta kullanımına karşı yasal düzenleme yolda

Yayınlanma

Rusya hükümeti, Adalet Bakanlığı’nın suçlarda kullanılan kripto paraların haczedilip müsadere edilmesini öngören yasa tasarısını Devlet Duması’na sundu. Düzenlemeyle, suç gelirlerinin mağdurlara iadesi ve el konulan kripto paraların rubleye çevrilerek satılması hedefleniyor.

Rusya Federasyonu hükümeti, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve cezai suçlarda kullanılan kripto paraların haczedilmesine ve müsadere edilmesine ilişkin usulleri düzenleyen yasa tasarısını parlamentonun alt kanadı Duma’ya sundu.

Adalet Bakan Yardımcısı Vadim Fedorov, bu yasanın kabul edilmesiyle suç gelirlerinin mağdurlara iade edilebileceğini belirtti.

Fedorov, St. Petersburg Uluslararası Hukuk Forumu’nda yaptığı konuşmada, kripto paraların kara para aklamayı önleme mevzuatında halihazırda mal varlığı olarak tanındığını ancak ceza hukukunda bu durumun eksikliğinin suçların soruşturulmasını ve varlıkların geri alınmasını engellediğini ifade etti.

Fedorov, “Yasa kabul edildiğinde, (kripto para) alınacak, haczedilecek ve —daha önce yasa dışı eylemlerde bulunulması durumunda— mağdura iade edilecek,” dedi.

Bakan yardımcısı ayrıca, “Bilgisayar alanında işlenen suçlarla mücadeleye yönelik ek tedbirler oluşturmak amacıyla 2023 yılında, bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki suçlardan elde edilen gelirlere el konulması imkânı getirildi. Henüz çözülmesi gereken sorunlar arasında dijital para birimlerinin müsadere ve haciz usulleri yer alıyor,” diye ekledi.

Adalet Bakanlığı’na göre, kripto paralar anonimlikleri ve merkezi bir kontrolün olmaması nedeniyle suçlular için özellikle cazip durumda bulunuyor.

Fedorov, dijital para birimlerinin fiziki olarak ele geçirilip nakit para gibi kasaya konulamayacağını belirterek, “Adalet Bakanlığı, dijital para birimlerini haciz ve ardından müsadere amacıyla mal varlığı kapsamına alan bir yasa tasarısı geliştirdi,” şeklinde konuştu.

Aynı zamanda, “güvenliğinin sağlanmasına yönelik” özel gerekliliklerin getirilmesinin de teklif edildiğini aktardı.

Fedorov, “Belirli bir para biriminin özelliklerine bağlı olarak, müfettiş erişim kodlarını içeren fiziki taşıyıcıya el koyabilecek veya mahkemeden işlem yasağı getirilmesini talep edebilecek. İlgili usuli işlemlere, dijital para biriminin daha sonra müsadere edilmesi veya mağdurların taleplerinin karşılanması için güvenliğini sağlayacak gerekli önlemler bütününü belirleyecek uzmanların dahil edilmesi planlanıyor,” dedi.

Söz konusu yasa tasarısının Duma’da ilk okumada görüşülmek üzere hazırlandığı ve küçük değişiklikler yapılabileceği, ancak Adalet Bakanlığı’nın temel önerilerinin halihazırda onaylandığı bildirildi.

Mart ayında Rusya Merkez Bankası, sınırlı bir yatırımcı çevresinin özel bir deneysel yasal rejim çerçevesinde kripto para alıp satmasına izin veren kripto para yatırımlarının düzenlenmesine ilişkin önerileri hükümete sunmuştu. Bu rejimin dışında kripto para ile ödeme yapılması ve takası yasaklanacak.

Maliye Bakanlığı Mali Politika Dairesi Başkanı Aleksey Yakovlev ise forumda yaptığı açıklamada, devlet tarafından müsadere edilen kripto paraların, kripto para ile sınır ötesi ödemeler için oluşturulan deneysel yasal rejim çerçevesinde rubleye çevrilerek satılabileceğini söyledi.

Bu rejime halihazırda büyük finans kuruluşları ve ihracatçıların dahil olduğunu belirtti.

Yakovlev, “Bu deneysel yasal rejimin katılımcıları var ve (müsadere edilen) dijital para birimini realize etme seçeneklerinden biri olarak deneysel yasal rejimin altyapısını değerlendiriyoruz. Yani, burada devlete intikal etmiş bir dijital para birimi var ve ihtiyacı olanlara bu varlık satılabilir,” ifadelerini kullandı.

Rusya

Putin: İran’a yönelik saldırganlığın hiçbir gerekçesi yok

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Putin, İran Dışişleri Bakanı Arakçi ile yaptığı görüşmede, İran’a yönelik saldırıları gerekçesi olmayan, kışkırtılmamış bir saldırganlık olarak nitelendirdi. Arakçi ise Rusya’ya kınaması için teşekkür ederek, Orta Doğu’daki gerilimin tırmanmasından ABD ve İsrail’in sorumlu olduğunu belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir araya gelerek, İran’a yönelik saldırıların “gerekçesi ve dayanağı olmayan, kışkırtılmamış bir saldırganlık” olduğunu belirtti.

Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Putin, Moskova’nın İran halkına yardım etmek için çaba gösterdiğini vurguladı.

Görüşmede Putin, “İran ile uzun süredir devam eden, iyi ve güvenilir ilişkilerimiz var,” ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi ise “İsrail ve ABD’nin eylemlerini kararlı bir şekilde kınadığı için” Rusya’ya teşekkür etti.

Rusya’nın “doğru tarafta” olduğunu söyleyen Arakçi, Orta Doğu’daki gerilimin tırmanmasının nedeninin ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik eylemleri olduğunu dile getirdi.

Arakçi, Tahran yönetiminin ABD ve İsrail’in İran topraklarındaki eylemlerini gayrimeşru bulduğunu ve bu nedenle İran’ın savunma hakkına sahip olduğunu kaydetti.

Kremlin: İran’ın kaderine sadece kendi halkı karar verir

İran Dışişleri Bakanı Arakçi, Rusya’nın barışçıl nükleer enerji alanında İran için her zaman bir ortak olduğunu belirtti. Arakçi, Moskova’nın Tahran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde olumlu bir rol oynadığını da sözlerine ekledi.

Görüşme sırasında Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve dini lider Ayetullah Ali Hamaney’e en iyi dileklerini iletti. Arakçi de İran yönetimi adına benzer dileklerle karşılık verdi.

İran-İsrail savaşı, 13 Haziran’da İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısıyla tırmanışa geçmiş ve Tahran misilleme saldırıları başlatmıştı. 22 Haziran’da ise ABD, İran’ın Fordo, Natanz ve Isfahan’daki nükleer tesislerini vurdu. Trump, Tahran’ın teslim olmaması durumunda yeni saldırılar düzenleneceği uyarısında bulunmuştu.

Saldırıların ardından Rusya, Çin ve Pakistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sundukları bir karar tasarısıyla İran’a yönelik saldırıları kınadı.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi, 20 Haziran’da Cenevre’de Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile bir araya gelmişti.

Görüşmenin ardından taraflar diyaloğu sürdürme konusunda anlaşsa da basında yer alan haberlere göre toplantıdan somut bir sonuç çıkmadı.

Okumaya Devam Et

Rusya

Kremlin: İran’ın kaderine sadece kendi halkı karar verir

Yayınlanma

Kremlin, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarını “bölgedeki gerilimin yeni bir tırmanışı” olarak nitelendirerek kınadı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın “rejim değişikliği” çağrısına yanıt vererek, İran’ın kaderine yalnızca kendi halkının karar verebileceğini belirtti.

Kremlin, ABD’nin 22 Haziran’da İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerine yönelik saldırılarını “bölgedeki gerilimin yeni bir tırmanışı” olarak nitelendirerek kınadığını açıkladı.

Vedomosti gazetesinin aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’da “rejim değişikliği” yapılması gerektiği yönündeki açıklamasına da yanıt vererek, bir ülkenin yönetiminin kaderine üçüncü devletlerin değil, yalnızca o ülkenin halkının karar verebileceğini vurguladı.

Trump’tan ‘rejim değişikliği’ çağrısı

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, “Siyasi olarak ‘rejim değişikliği’ terimini kullanmak doğru değil, ancak mevcut İran rejimi İran’ı yeniden büyük yapamıyorsa, neden rejim değiştirilmesin?” ifadelerini kullanmıştı.

Kremlin Sözcüsü Peskov, bu açıklamaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Trump arasında bir temasın, devlet başkanlarının bunu uygun görmesi hâlinde mümkün olabileceğini ancak şu an için bu yönde bir plan bulunmadığını ekledi.

‘Bölgede yeni bir gerilim tırmanışı’

Peskov, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin saldırılarını kınadıklarını belirterek, “Bu, bölgedeki gerilimin yeni bir tırmanışıdır ve elbette bunu kınıyor, bu konuda derin üzüntümüzü ifade ediyoruz,” dedi. Sözcü, çatışmaya katılanların sayısının arttığına dikkat çekti.

Saldırıların nükleer tesisler üzerindeki sonuçlarının ve radyasyon sızıntısı tehdidi olup olmadığının henüz netleşmediğini belirten Peskov, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) şu an için radyoaktif kirlenme belirtisi tespit etmediğini aktardı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da 22 Haziran’da yaptığı açıklamada, egemen bir devletin topraklarına yönelik saldırıların, BM Şartı ve Güvenlik Konseyi kararları da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ağır bir ihlali olduğunu vurguladı.

Bakanlık, radyolojik nitelikte olası ciddi sonuçlar konusunda uyarıda bulunarak, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın (NPT) ve UAEA’nın denetim sisteminin itibarına önemli ölçüde zarar verildiğini belirtti.

İran’dan misilleme yemini

İran-İsrail savaşı, 13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırması ve Tahran’ın misilleme saldırıları başlatmasıyla tırmanmıştı. ABD’nin 22 Haziran’da çatışmaya dahil olmasıyla kriz yeni bir boyut kazandı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde, Washington’un saldırılar nedeniyle bir yanıt alması gerektiğini söyledi.

Pezeşkiyan, ABD’yi nükleer program müzakereleri sırasında barışçıl çözümden bahsederken samimiyetsiz davranmakla suçladı.

Tesnim ajansının haberine göre, İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi, ABD’nin saldırıları ve İsrail’e verdiği destek nedeniyle cezalandırılacağı sözünü verdi.

İran’a destek sinyali

Sözcü Peskov, Rusya’nın İran’a ne gibi bir yardımda bulunabileceği sorusuna, bunun Tahran’ın ihtiyaçlarına bağlı olduğu yanıtını verdi.

Peskov, “Arabuluculuk çabalarımızı teklif ettik. Bu somut bir adım. Pozisyonumuzu açıkladık, bu da İran tarafına yönelik önemli bir destek göstergesidir,” diye konuştu.

Rusya, Çin ve Pakistan, BM Güvenlik Konseyi’ne sundukları ortak karar taslağında İran’a yönelik saldırıları kınadı.

Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 19 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, Moskova’nın Tahran’a hava savunma sistemleri alanında işbirliği teklif ettiğini ancak o dönemde İran tarafının ilgi göstermediğini belirtmişti.

İki ülke arasında ocak ayında imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın savunma alanıyla ilgili maddeler içermediği, ancak taraflardan birine saldırı olması durumunda diğerinin saldırgana askeri veya başka bir yardımda bulunmamasını öngördüğü biliniyor.

Peskov ayrıca, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının Rusya-ABD diyaloğunu etkilemeyeceğini belirterek, “Bunlar bağımsız süreçler,” diye ekledi.

İran ABD’yi vurursa İngiltere ne yapacak?

Ukrayna’da esir takası devam ediyor

Peskov, başka bir konuda ise Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik uzmanlar düzeyinde çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Moskova ile Kiev arasında İstanbul’da yapılan ikinci tur müzakerelerde varılan anlaşmaların uygulandığını belirten Peskov, esir ve hayatını kaybeden askerlerin cenazelerinin takasının devam ettiğini söyledi.

Rusya Savunma Bakanlığı, 2 Haziran’da Türkiye’de yapılan görüşmelerde Ukrayna’ya 6 bin askerin cesedinin teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını doğrulamıştı.

Taraflar ayrıca tüm ağır yaralı ve hasta esirler ile 25 yaş altı genç askerlerin takası konusunda da mutabık kalmıştı.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya, Ukrayna ordusuna ait eğitim poligonunu vurdu: 70’ten fazla ölü

Yayınlanma

Rusya ordusu, Ukrayna’nın güneyindeki bir eğitim poligonuna İskender-M füzesiyle saldırı düzenlediğini duyurdu. Ukrayna tarafı saldırıda 3 askerin öldüğünü ve 14 askerin yaralandığını açıklarken, Rusya Savunma Bakanlığı 70’ten fazla Ukrayna askerinin hayatını kaybettiğini iddia etti.

Ukrayna Kara Kuvvetleri, Rusya’nın 22 Haziran Pazar günü Ukrayna ordusuna bağlı mekanize bir tugayın eğitim poligonuna füze saldırısı düzenlediğini bildirdi.

Ukrayna ordusundan yapılan açıklamada, 3 askerin hayatını kaybettiği ve 14 askerin de yaralandığı belirtildi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan ilk açıklamada, “Hava saldırısı sinyali alındıktan sonra zamanında alınan güvenlik önlemleri sayesinde personel arasında çok sayıda kayıp önlenmiştir. Ancak maalesef ölü ve yaralılarımız var,” ifadeleri kullanıldı.

Ukrayna tarafı, saldırıya uğrayan poligonun tam olarak neresi olduğu konusunda bilgi vermedi. Ancak Kara Kuvvetleri Komutanlığı İletişim Dairesi Başkanı Albay Vitaliy Sarantsev, Ukrayinska Pravda‘ya yaptığı açıklamada, saldırının ülkenin güneyinde askerlerin eğitimi için kullanılan geçici bir alana yönelik olduğunu belirtti.

Sarantsev, saldırının İskender-M füzesiyle gerçekleştirildiğini kaydetti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, akşam saatlerinde vatandaşlara yaptığı seslenişte bu saldırının türünün ilk örneği olmadığını vurguladı. Zelenskiy, “Tam bir sorumluluk gerekiyor,” diyerek olayın tüm koşulları ve sonuçları hakkında ayrıntılı bir rapor talep etti.

Rusya: 70’ten fazla asker öldürüldü

Rusya Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, Rus ordusunun Herson Oblastı’ndaki Davıdov Brod bölgesi yakınlarında Ukrayna ordusuna ait bir askeri poligonu vurduğunu duyurdu.

Rus askeri yetkilileri, “Hedefin dikkatli bir şekilde analiz edilmesinin ardından, düşman personelinin en yoğun olduğu anda bir füze saldırısı düzenlenmesine karar verildi,” dedi.

Bakanlık, saldırının İskender-M füze sistemi ve misket bombalı bir mühimmat kullanılarak gerçekleştirildiğini ekledi.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre, Ukrayna tarafının kayıpları 70’ten fazla askeri personel oldu.

Açıklamada ayrıca, poligonu koruyan ve Taran tipi bir önleme dronuna sahip hava savunma birliğinin de imha edildiği belirtildi.

Sumi’deki benzer saldırı

Rusya ordusu, 20 Mayıs’ta da Sumi oblastındaki bir atış poligonuna saldırı düzenlemişti. Ukrayna Ulusal Muhafızları’nın verilerine göre bu saldırı sonucunda 6 asker hayatını kaybetmiş, 10’dan fazla asker de yaralanmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı ise “İskender” füze sistemiyle Ukrayna ordusuna bağlı 1. özel kuvvetler tugayının eğitim kampını vurduklarını iddia etmişti.

Bu olayın ardından Ukrayna, idari bir soruşturma başlatıldığını duyurmuştu. Ulusal Muhafızlar, daha önce hava saldırısı tehditlerine karşı personel yığılmasını ve güvenlik ihlallerini önlemek amacıyla eylem algoritmaları geliştirildiğini belirtmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English