Bizi Takip Edin

AMERİKA

15 bin işçiyi işten çıkarma kararı alan Intel, federal hükümetten 8,5 milyar dolar teşvik aldı

Yayınlanma

ABD’li dev çip üreticisi Intel, 15 bine yakın işçiyi işten çıkaracağını ve gelecek yıl maliyetlerde 10 milyar dolarlık tasarruf planının bir parçası olarak 1992’den beri ödediği temettüyü askıya aldığını açıklamıştı.

CEO Pat Gelsinger çalışanlara gönderdiği bir notta açıkça, “Maliyetlerimiz çok yüksek, [kâr] marjlarımız çok düşük,” dedi ve kemer sıkma hamlelerinin şirket tarihindeki en önemli değişikliklerden bazılarını temsil ettiğini söyledi.

CEO, son olarak X’te Süleyman’ın Özdeyişleri’nden bir parça paylaştı ve “‘Gözlerin dosdoğru ileriye baksın; bakışlarını önüne dik. Ayaklarının izleyeceği yolları iyice düşün, bütün yollarında kararlı ol.’ Süleyman’ın Özdeyişleri 4:25-26,” diye yazdı.

Intel, pandemiden bu yana en büyük toplu işten çıkarmayı yapıyor

Intel, akıllı telefonlara yetişemedi

1990’larda ve 2000’lerin başında Intel, Microsoft bilgisayarlarının (o zamanlar “Wintel” ortaklığı olarak övülüyordu) bilgisayar beynini sağlayarak rekabette öne geçmişti.

Fakat dünya değişti ve Intel bu değişime pek ayak uyduramadı. Intel bilgisayarlar için çip üretmeye çok odaklandığından, akıllı telefonlara geçişi kaçırdı.

Ayrıca transistör üretiminde Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) ve Güney Koreli Samsung tarafından geride bırakıldı.

Fakat Intel’in belki de en önemli hatası, yapay zekaya hücuma hazırlıksız yakalanmak oldu. Büyük teknoloji şirketleri yapay zeka altyapısı kurmak için bu yıl 100 milyar dolardan fazla harcama yapacaklar ama alışverişlerini Intel’le değil Nvidia’yla yapıyorlar.

Nvidia her çeyrekte 20 milyar dolar değerinde yapay zeka çipi satarken, Intel ise tüm yıl boyunca 500 milyon dolarlık satacak.

Soygunda son nokta: Federal hükümetten alınan teşviklerde birinci sırada

Intel’in düşüşü, ABD’de çip ve yarı iletkenler üretimini teşvik etmeyi amaçlayan CHIPS Yasası’nın en büyük yararlanıcısı haline getiren Beyaz Saray için de “jeopolitik bir utanç” kaynağı.

Intel, haziran ayı itibariyle, ülke genelinde fabrikalar kurmasına yardımcı olmak için diğer tüm şirketlerden daha fazla olmak üzere 8,5 milyar dolar destek almış durumda.

Micron, Global Foundries, Polar Semiconductor, TSMC, Samsung, BAE Systems ve Microchip Technology ile birlikte yasanın doğrudan yararlanıcılarından olan Intel, Arizona, New Mexico, Oregon, Ohio’da kurmayı planladığı fabrikalar için büyük teşvikler elde etmişti.

Yarı iletken projeleri için 8,5 milyar dolar ile CHIPS Yasası aracılığıyla en büyük doğrudan yatırımı alan Intel’i 6,6 milyar dolarla TSMC, 6,4 milyar dolarla Samsung takip ediyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English