Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Eski Genelkurmay Başkanı: ABD karşı çıkarsa Refah operasyonu olmaz

Yayınlanma

İsrail Savaş Kabinesi üyesi ve eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot, ABD’nin karşı çıkması halinde İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin sığındığı Refah’a kara saldırısı başlatmayacağı imasında bulundu.

Eisenkot, yerel bir radyoda katıldığı programda Washington ile Tel Aviv arasındaki ilişkilere ve İsrail’in Refah’a olası kara saldırısı planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail ile ABD arasında son zamanlarda gerilen ilişkilere işaret eden Eisenkot, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın dün başlayan Washington ziyaretinin amaçlarından birinin de “ABD’nin İsrail’e silah ambargosu uygulamasını engellemek” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Eisenkot, İsrail’in Filistinlilerin sığındığı Refah’a olası kara saldırısının “doğru karar olduğunu” ancak bunun 7 Ekim’den sonraki dönemin ilk haftalarında yapılması gerektiğini söyledi.

İsrail’in ABD izin vermeden Refah’a kara saldırısı başlatamayacağı imasında bulunan Eisenkot, “(Refah’a kara saldırısı) Savaşın ilk haftalarında yapılabilirdi. İsrail, operasyonla ilgili gerçek bir planın olmaması ve ertesi gün ne olacağına dair kimsenin konuşmak istememesi nedeniyle Refah’a girmemeyi tercih etti. Refah’ta savaşmadık ve bence bu fırsat artık elimizde değil” ifadelerini kullandı.

ABD yönetimi, sık sık Filistinlilerin sığındığı Refah’a kara saldırısına karşı olduğunu dile getiriyor. İsrail ise ABD’nin itirazlarına rağmen Refah’a kara saldırısı başlatacağını söylüyor.

Sessiz boykot iddiası

Öte yandan Gazze saldırılarını sürdüren İsrail’e bazı ülkelerin askeri mühimmat sağlamayı çoktan bıraktığı ve “sessiz boykot” yürüttüğü iddia edildi.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın askeri bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, İsrail, savaşta ihtiyaç duyduğu ve son dönemde tedarikinde zorlandığı silah ve ham madde elde etmenin farklı yollarını arıyor.

KAN’a konuşan askeri bir kaynak, bazı Müslüman ve İsrail karşıtı ülkelerin eleştirilerinin, İsrail’in askeri mühimmat ve savaş araçlarının transferini tehlikeye attığını iddia ederek, “Refah’a operasyon konusunda ABD ile yaşanan gerginliğin ve Gazze’deki insani sorunun, Amerika’nın İsrail’e aynı yoğunlukla yardım etmeye devam etme isteğini etkileyeceği yönünde endişeler var” dedi.

Söz konusu kaynak, bazı ülkelerin halihazırda İsrail’e askeri mühimmat sağlamayı bıraktığını ve “sessiz boykot” uyguladığını ifade etti.

İsrail’e donanma gemileri için silah satan İtalya’nın ve kritik önemdeki çipler ve Demir Kubbe’de kullanılan alt bileşenleri sağlayan Kanada’nın çekimser davrandığı ifade edildi.

Fransa ve Almanya’nın da boykot ve teçhizat tedarikini durdurma tehdidinde bulunduğu kaydedildi.

Askeri teçhizat konusunda İsrail’in asıl dayanağının ABD olduğunu vurgulayan kaynak, ABD’den halen yardımlar geldiğini ancak Refah’a operasyonun bu durumu etkileyebileceğini söyledi.

Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdüren İsrail’in, Washington yönetiminden savaş uçakları, silah sistemleri ve mühimmat dahil çok sayıda askeri malzeme talep edeceği bildirilmişti.

Macron “savaş suçu olur” dedi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Filistinlilerin Refah’tan zorla çıkarılmasının “savaş suçu” olacağını söyledi.

Elysee Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü. Görüşmede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine Gazze’de “acil ve kalıcı ateşkes” sağlanmasına yönelik tasarı sunmayı planladıklarını belirten Macron, Filistinlilerin Refah’tan zorla çıkarılmasının uluslararası hukuk kapsamında “savaş suçu teşkil edeceğini” düşündüğünü ifade etti. Gazze’ye yapılan insani yardımların ulaşabilmesi için tüm geçiş noktalarının “acilen” açılması çağrısında bulunan Macron, İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’da 8 bin dönüm araziye el koyma kararını da “şiddetle kınadığını” vurguladı.

ORTADOĞU

Erken seçim talebine ters kelepçe

Yayınlanma

İsrail’de Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz’ın evinin önünde Gazze’deki savaşın bitmesi, esirlerin geri getirilmesi, hükümetin istifası ve erken seçim çağrısıyla gösteri düzenlendi.

Gazze’deki esirlerin yakınları ve onların destekçilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup, Gantz’ın İsrail’in kuzeyindeki Ras ül-Ayn’da bulunan evinin yakınında toplandı.

Demir bariyerlerin yerleştirildiği Gantz’ın evinin çevresine, İsrail polisi konuşlandırıldı.

Fotoğraf: Mostafa Alkharouf / AA

Göstericiler, Gazze Şeridi’ndeki savaşın bitirilmesi, Refah’a saldırıyla esirlerin riske atılmaması, esir takası anlaşmasına varılması ve hükümetin istifa etmesi yönünde sloganlar attı.

“Savaş bitti”, “Hemen esir takası anlaşması”, “Erken seçim şimdi” pankartları taşıyan göstericiler, meşale ve ateş yaktı.

İsrail polisinin meşale yakan göstericilere müdahalesi sırasında arbede yaşandı, polis 2 kişiyi gözaltına aldı.

Oğlu Gazze Şeridi’nde esir tutulan İsrailli anne Einav Zangauker, megafondan, Gantz’ın hükümete olayların akışını etkilemek için katıldığını ancak 200 gündür durumun değişmediğini söyledi.

Muhalefette yer alan Gantz, 7 Ekim’den sonra Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Savaş Kabinesi’ne katılmıştı. Eski Savunma Bakanı Gantz, nisan ayı başında yaptığı açıklamada “eylülde erken seçime gidilmesi ve halktan güven tazelenmesi gerektiğini” ifade etmişti. Ancak Gantz, Kabine’den istifa çağrılarını görmezden gelmeye devam ediyor.

Gantz’ın misyonu

Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi’nde ateşkes ve karşılıklı esir takası için bir anlaşma sağlanamadı. Taraflar arasındaki temel anlaşmazlıkların başında Hamas’ın kalıcı bir ateşkes istemesi buna karşın İsrail’in Gazze’ye saldırılarında ısrar etmesinin geldiği belirtiliyor.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dahil olmak üzere Netanyahu hükümetinin üst düzey isimleri, esirlerin İsrail’in birinci önceliği olmaması gerektiğini ve Hamas’ı yok etmenin daha önemli olduğunu savunuyor.

Bazı esir yakınları, Netanyahu destekçilerince sosyal medyada gördükleri tepkilerin yanı sıra hükümete çağrıda bulundukları gösterilerde de fiziksel saldırıya uğradıklarını belirtiyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Blinken, 7 Ekim’den bu yana 7. kez İsrail’e gidiyor

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İsrail ordusunun Refah’a olası kara saldırısı ve Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası mutabakatını görüşmek için gelecek hafta İsrail’e gideceği bildirildi. Bu ziyaret Blinken’ın 7 Ekim 2023’ten bu yana bölgeye yapacağı 7. ziyaret olacak.

İsrail devlet televizyonu KAN’da yer alan haberde, Blinken’ın 30 Nisan’da İsrail’i ziyaret edeceği belirtildi. Ziyarette Blinken’ın, İsrail’in Refah’a olası kara saldırısı ve Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası gibi konuları İsrailli yetkililerle görüşeceği ifade edildi.

Gazze’nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah şehri, İsrail saldırılarından önce yaklaşık 280 bin Filistinliye ev sahipliği yapıyordu. İsrail’in 7 Ekim’deki saldırıları nedeniyle 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi yerinden oldu.

Yerinden edilen Filistinlilerin büyük bölümü, İsrail’in daha önce “güvenli olduğunu” iddia ettiği Refah’a sığındı. Kuzey bölgelerden gelenlerle Refah’ın nüfusu 4 katından fazla artarak 1,5 milyona ulaştı.

Yeterli konut olmaması nedeniyle Refah’a sığınan Filistinlilerin büyük bir bölümü derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail ordusu, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail’in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi’nde sığınacak bir yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.

Uluslararası uyarılara rağmen Refah’a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada saldırı için tarih belirlendiğini belirtmişti.

İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail ordusunun Refah’a kara saldırısını “çok yakında” başlatacağını bildirmişti.

IDF ve Şin Bet şefleri Refah işgali için Kahire’de

Öte yandan Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kamil’in, geçici ateşkes ve esir takası görüşmeleri için bugün Tel Aviv’e gideceği iddia edildi.

Katar merkezli Al-Araby Al-Jadeed’in haberine göre, Kamil, İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad Direktörü David Barnea ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ile görüşecek.

Kamil, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana saldırılarına devam ettiği Gazze’de geçici ateşkes ve esir takası anlaşmasına varmak için görüşmeleri yapması beklenen Mısır heyetine başkanlık edecek.

Mısırlı bir yetkili, Kahire’nin, ayrıca İsrail’in Refah’a beklenen saldırısını önlemeye çalıştığını söyledi.

İsrail medyasına göre, Savaş Kabinesi dün İsrail müzakere ekibine Mısır heyetiyle görüşmesinde esnek yaklaşım benimsemesi konusunda yetki verdi.

Haaretz’de yer alan habere göre İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin Bet Direktörü Ronen Bar ile birlikte üç gün önce Kahire’ye gelerek Mısır ordusundaki üst düzey istihbarat yetkilileriyle görüştü. Bu görüşmelerin de ana gündemi İsrail’in Refah’a yönelik olası saldırısı ve bu konuda Mısır’ın endişelerini hafifletmekti. Mısır İsrail’in Refah’a girmesinin Filistinli mültecilerin kendi topraklarına akın etmesine yol açacağından endişe ediyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Seymour Hersh: İsrail, İran’ın nükleer silahı olmadığını kanıtladı

Yayınlanma

Amerikalı araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Substack blogunda kaleme aldığı makalede, Amerikan istihbaratının İsrail’e İran’ın 13 Nisan’da ‘Gerçek Vaat Operasyonu’na karşılık verme konusunda üç seçenek sunduğunu iddia etti.

Hersh’e konuşan İsrailli kaynaklara göre, saldırı konusundaki ilk seçenek ‘durumu tırmandıracak ve İsrail’in dünyadaki konumunu daha da kötüleştirecek büyük bir yıkıcı’ saldırıydı.

İkinci seçenek ise, İsrail’in gerçekten İran’ın ‘bir nükleer bombaya sahip olduğuna ya da geliştirmek üzere olduğuna’ inanıyorsa, İran’ın İsfahan eyaletindeki Natanz’da bulunan nükleer tesisi yok ederek ‘sınırlı bir saldırı’ gerçekleştirmekti.

Hersh, “İsrail liderleri -özellikle de Netanyahu- İran’ın programının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından izlendiği ve sürekli kamera gözetimi altında olduğu hakikatini görmezden gelerek on yıllardır dünyayı İran’ın gelişen nükleer kapasitesi konusunda defalarca uyardılar. Amerikalı nükleer silah uzmanları yıllarca süren araştırmalara rağmen İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu silaha dönüştürebilecek bir yeraltı tesisine dair hiçbir kanıt bulamadı,” dedi.

İsrailli yetkililer, Tahran’ın nükleer bombası olmadığını bildiklerinden, Yahudi devleti üçüncü bir seçenekte karar kıldı: Natanz kompleksinin hedef olmadığı bir ‘önleyici saldırı’.

Makalede, Hersh, ayrıca kaynağının “Poker oyununda olduğu gibi İsrail blöfü kendisi yaptı. Kendimize İsraillilerin İran’a saldırırken ölçülü davrandıklarına sevindiğimizi söylüyoruz ama burada hiç kimse doğru soruyu sormadı. İsrail gerçekten de dünyaya hipersonik bir süper silahla İran hava savunmasını vurabileceğini göstermek mi istemişti?” sözlerini aktardı.

Kaynak, “İsrail’in Natanz’ı imha etmeme kararı tamamen yeni bir Orta Doğu sunabilir ve İran artık tecrit altında olmayacak. İsrail, İran’ın nükleer silahlı olduğunun yanlış bir alarm olduğunu gösterdi,” diye konuştu.

Daha önce Axios portalı üst düzey Amerikalı yetkilinin, İsrail’in İran’ı vuracağı bilgisinin ABD’yi şaşırtmadığını söylediğini aktarmıştı. Yetkiliye göre İsrail bu niyetini ABD’ye önceden bildirmişti.

Foreign Affairs: İran-İsrail açık savaşı kaçınılmaz

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English